Anaokulu  ve kreş seçiminde  görüntüye aldanmayın ve eğitim kalitesine bakın!

Çocuklar öncelikle gelişimlerinin bir özelliği olarak sosyalleşmek, başka çocuklarla bir arada olmak ihtiyacındadırlar. Okullar çocukların paylaşma, bir arada olma, birlikte hareket edebilme ve oyun oynama ihtiyacını karşılarlar. Becerileri ve zihinsel kapasiteleri birbirine denk olan yaşıtlarıyla bir arada olmak çocukların yaşayarak öğrenmelerini sağlar ve sosyal paylaşımın öğrenilmesinde etkilidir. Bu nedenle de anaokulu ve yuvaların çocukların bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimlerini ve dil gelişimlerini destekleyici bir program uygulamaları ve bu programı uygun koşullarda sunmaları gerekmektedir. Çocukların tüm gelişim alanlarını destekleyen bir program hazırlanmalı ve bu program çocukların keyifle ve ilgilerini çekebilecek şekilde takip etmelerini sağlayacak bir içerikte hazırlanmalıdır. Çocukların var olan ilgi ve yeteneklerini geliştirmeye yönelik değişik aktivitelerin sunulması önemlidir. Çocuklar hem eğlenmeli, hem öğrenmeli hem de yeni ilgi alanları bulmalıdırlar. Öğrenirken eğitim hayatlarının temeli olan birlikte hareket edebilme, grupla birlikte karar alabilme, sıra bekleme, kendini grup içinde ifade edebilme, ihtiyaçlarını ifade etme, belirlenen kuralları öğrenme ve bu kurallara-sınırlara uyma gibi becerileri kazanmaları da önemlidir

Eğitim, doğumla başlayıp hayat boyu devam eden bir süreçtir. Hayat boyu sürecek öğrenmenin temelleri ise ilk altı yaşta, yani erken çocukluk döneminde atılır. Daha öncesinde tek bir kişinin sürekli ilgisine ihtiyaç duyarlar ve bu ilgiyi paylaşabilecek olgunluğa erişmemişlerdir. Bu dönemde çocuklara kaliteli bir eğitim verilmesi ve olumlu çevre şartları sunulması çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimini desteklemede çok önemli rol oynar. Çünkü bu dönemdeki eksikliklerin ilerde telafisi çok zordur. Erken çocukluk eğitimi çocukların gelişimlerini en üst düzeyde gerçekleştirmesi için kritik bir dönemdir. Çocuğunuzun bu eğitimi alması için göndereceğiniz anaokulunu, gösterişli broşürlere aldanmadan, eğitim kalitesine göre itinayla seçmelisiniz.

 

2016-2017 yılında son yapmış olduğum makale çalışmamda  150 aileden almış olduğum verilere göre ailelerimizin  en çok tedirgin olduğu çocuklarının alanında yetkin olmayan bir öğretmen ile karşılaşma riskinin olduğu yönündeki bulgularla karşılaşılmıştır.

Çocuklarımızın ilk öğretmeni   okul  başarısını etkiler !

Anaokulu seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta  öğretmendir. Okul öncesi dönemde öğretmenin önemi tartışılmaz. Okulun fiziki şartları ne kadar iyi olursa olsun, program ne kadar dikkatli hazırlanmış olursa olsun, çocuklarla bütün gün beraber olan, programı uygulayan öğretmendir. Çocukları gözleyip programı geliştirecek, çocuklara sevgiyle yaklaşıp onların ihtiyaçlarını bir anne gibi karşılayacak kişi de yine öğretmendir. Kısacası okulun eğitim kalitesini belirleyen öğretmendir. Öğretmen yanında iyi bir eğitim kadrosunun olması özellikle pedagog desteği verilmesi de diğer kriterdir. Anaokulunda alanında uzmanlaşmış bir pedagogun olması, çocuğunuzda sizin fark edemediğiniz bir çok sorunun erken fark edilmesini ve ona göre program düzenlenmesine sağlayacaktır. yönetici ve çocuklarla teması olan her türlü personelin pedagojik bir eğitimden geçmiş olması önemlidir. Çünkü çocuklar için yuva içinde gördüğü ve temas ettiği herkes ve her şey okulu temsil etmektedir. Benzer bir dilin kullanılması, ses tonunun çocukları rahatsız edecek şekilde kullanılmaması, güler yüzlü olunması, mümkün olduğunca bakımlı ve temiz bir görünümde olunması çocuklar için önem taşımaktadır. Özellikle öğretmenlerin çocukların duygularını anlamak konusunda yetenekli olmaları, empatik olmaları, problem çözme yeteneğine sahip olmaları, oyuna, dramatizasyona yatkın olmaları, kendi duygularını iyi ifade edebilmeleri, düzgün bir diksiyona sahip olmaları önemlidir. Ayrıca sürekli çocuklarla bir arada olmak en az çocuklar kadar oyunu ve oyuncağı sevmeyi gerektirir. Sadece psikoloji veya pedagoji eğitimi almış olmak anaokulu öğretmeni olmak için yeterli olmamaktadır. Anaokulu öğretmeni olacak kişinin, kişiliğinin de çocuklar gibi çoşkulu ve eğlenceli olması gerekmektedir.

Kalabalık sınıflar tercih edilmemeli!

Diğer önemli kriter okuldaki öğretmen-çocuk oranıdır. Sınıfta bir öğretmene düşen çocuk sayısı okul öncesi dönemde çok önemlidir. Özellikle kreş döneminde bir öğretmene düşen çocuk sayısı 5’i geçmemelidir. 3-6 yaş döneme ise bu sayı 12’yi geçmemeli ve sınıfta bir yardımcı öğretmen olmalıdır. Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan çeşitli eğitim modelleri vardır. Bu eğitim modelleri farklı kültürlerden geldikleri için bizim kültürümüzde uygulandığında problemler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca her eğitim modeli artılara ve eksilere sahiptir. Tek bir eğitim modeli yerine her eğitim modelinin kültürümüzle ve eğitim felsefemizle uyumlu yönlerini alarak kendi kültürümüze uygun hale getirmek gerekiyor.

Anaokulunda program nasıl geliştiriliyor, programı hazırlarken bireysel farklılıklara dikkat ediliyor mu öğrenmelisiniz. Eğitim programı çocukların bireysel farklılıklarına cevap verecek şekilde düzenlenmelir. Bazı çocuklar görerek, bazıları dokunarak, bazıları ise duyarak öğreniyor. Örneğin konu meyveler ise meyve çeşitleri sınıfa getirilmeli, her çocuğun dokunması, tatması, görmesi ve özelliklerini anlatarak, konuyu anlaması sağlanmalır.

Okulda Hijyen ve Güvenlik Önemlidir!

Okulun fiziki şartları da önemlidir. Temizlik ve fiziksel ortam zaten anne-babaların dikkat ettikleri ve fark etmekte zorlanmadıkları özelliklerdir. Burada da dikkat edilmesi gereken şey fizik ortamın nasıl düzenlendiğidir. Örneğin çocuklar hangi aktivite sırasında nerede bulunuyorlar? Bu ortamlar o aktivitenin rahatça gerçekleşmesi için uygun ortamları mı? (örneğin boya yapılan yerde zeminin halı olması hem çocukların rahatı hem de hijyen açısından uygun olmayabilir) Merdivenler ne kadar korunaklı? Bahçe ve bahçedeki oyun malzemeleri tüm çocukların kullanımına açık mı ve çocuk sayısına oranlandığında yeterli mi? Oyuncak çeşitliliği var mı? Hangi malzemeler kullanılıyor? Boyalar vs çocukların ağzına almaları durumunda zararlı olabilecek nitelikte mi? Oyuncaklar ve diğer eğitim malzemeleri gerçekten kullanılıyorlar mı? Serbest oyun zamanlarında ve bahçe saatinde çocuklarla ilgilenen personel sayısı da önemlidir. Çünkü çocuklar açık alanda daha hareketli olmakta ve zarar görme olasılıkları artmaktadır. Bu nedenle bahçe saatlerinde ve hareketli oyunlar sırasında normalde var olan öğretmen ve eğitimci sayısının takviye edilmesi önemli olmaktadır.

Sevgili anne ve babalar ;

Belgeli, lisanslı bir okul olması: Ya Milli Eğitim Bakanlığı’na ya da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Müdürlüğü’ne bağlı olması gerekir.

Eğitim yılı ve günlük saatlerinin size uygun olması. Bu özellikle de çalışan anneler için önemli. Tatil süresi ne kadar, yaz okulu var mı? Sabah işe giderken çocuğunuzu bırakabilecek misiniz? Plan yapabilmeniz için bunları bilmeniz lazım.

Okulun sahibi ve/veya yöneticisi/müdürünün konuda eğitimli ve tecrübeli olması. Sorumlu kişiyle mutlaka tanışın. Okulun genel felsefesi konusunda size fikir verecektir.

Okul bünyesinde düzenli olarak pedagog ya da çocuk gelişim uzmanı  bulunması. Okulda bu kimlikte birinin bulunması ve düzenli olarak çocukları gözlemlemesi çok önemli.

Yemeklerin okulda yapılması tercih sebebi. Menü nasıl, nelerden oluşuyor? (Doğum günü partileri ve özel günler/bayramlar dışında düzenli olarak meyve suları, paketlenmiş bisküviler gibi hazır gıdalar verilmesi çok doğru değil) Günde kaç öğün veriyorlar? (Tüm günlük programlar genellikle sabah kahvaltısı-kuşluk meyvesi-öğle yemeği-ikindi öğünü şeklinde oluşuyor)

 

Çocukların tuvalet temizliğine ne şekilde yardımcı olunduğu. Öğretmenler doğrudan mu ilgileniyorlar, yoksa temizlik görevlileri mi yardımcı oluyor?

Öğretmenlerin ve genel olarak okul yönetiminin aile ile iletişimde bulunuyor olması. Sizi ne kadar dâhil ediyor, sizinle nasıl iletişim kuruyorlar? Bazı okullar bunu günlük iletişim dosyaları tutarak yapıyor. Çocuğunuz o gün ne yemiş, hangi konuda neler yapmış, dosyasına işleyerek eve gönderiyorlar.

Okul, velilerin birbirleriyle tanışmasına, iletişimde bulunmasına fırsat veriyor ya da en azından yardımcı olması.

Çocuğunuza uygun en iyi anaokulunu bulmanız dileğiyle..,

 

Pedagog -Pınar Kaya Döşlü

Çağ Üniversitesi Çocuk Gelişimi  Böl.Öğretim Görevlisi

 

 

Yazar

“İşime, iyi buğday tohumlarını biriktirmiş ve bereketli bir parça toprak bağışlanmış bir köylü gibi başladım. Dilediğim gibi ekip biçecektim. Ama öyle olmadı. Toprağın üstündeki otları ayıkladığımda altın buldum. Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.” “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” “Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zeka denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.” “Çocuğun bedeni, ruhun neşesi sayesinde yaşıyor.” tıpkı Maria Montessori dediği gibi çocuğu çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.

Yorum Yaz