Sağlıklı bir gelişim için her anne baba, çocuklarının gelişiminin “nor­mal” olup olmadığı konusunda endişe duymaktadır. Bunun için de izlenen yol, genellikle çevresinde gördüğü çocuklar ile kendi çocuklarını her yönüyle kıyaslama yaparlar.

Fakat bu yöntem, anne babaların kaygısını gidermez. Çünkü başka çocuklarda gözlenen özellikler, kendi çocuklarınınkine benzemeyebilmektedir.Aileler gerçekte çocuklarının en yüksek  potansiyellerine ulaşmalarını isterler.Aslında bir ebevenynin temel hedefi çocuğun özel beceri, yetenek ve kabiliyetler geliştirmesine yardımcı olmaktır.Maalesef ne kadar aydın ve eğitimli olurlarsa olsun ebeveynlerin çoğu bu en temel ve önemli amacı nasıl başaracaklarını bilemiyorlar.

Gelişim, anlam olarak basit olmakla birlikte, karmaşık yönü de bulunan bir kavramdır. Gelişi­min karmaşık yönü, kişiden kişiye bireysel  farklılık­lar göstermesi ve bu farklılıkları ifade eden özellik­lerin de normallik sınırları içerisinde yer almasıdır.

Bazı durumlarda gelişim normal seyrini sürdü­rürken, zaman zaman bazı gelişim özelliklerinin durakladığı veya geri kaldığı gözlenmektedir.

Anne babaların, gelişimin normal bir seyirde olup olmadığını izlemesi, hangi durumlarda nasıl bir tutum sergilemenin doğru olduğunu bilmesi ve çocuklarını tanıması çok önemlidir.

Buradaki sihirli sözcük ebeveynin kendi çocuğunu tanıması deyimiyle çocuğunun biyolojik ritmini bilmesidir.

 Her çocuk, kendi bireysel hızına göre değişim gösterir ve bu doğrultuda ilerler. Bu ne­denle anne babalar, çocuklar arasındaki farklılık­ları etkileyen etmenleri ve çocukların hangi yaş­larda, ne tür davranışları göstermeleri gerektiğini bilmek durumundadır.Çünkü belirli bir yaşta nor­mal olarak kabul edilen bir gelişim özelliği, baş­ka bir yaşta görüldüğünde normal karşılanmaya­bilir. Çocuklardaki davranışların hangi yaşlarda doğal, hangi yaşlarda bir sorun olarak kabul edil­mesi gerektiği, bunun nedenleri ve yapılması ge­rekenler konusunda, anne babaların bilinçli ol­ması çok önemlidir.

Bütün anne babalar, çocukları ile ilgili olarak doğru olanı yapmak isterler. Fakat her zaman doğru olanı yapmak mümkün değildir. Burada önemli olan, anne babanın doğru olanı bulma, öğrenme ve uygulama konusunda emek vermesidir.

Anne babalar, çocuklarının eğitimi ile ilgili konularda sürekli olarak kendilerini sorgulamalı­dır. Katı ve tutucu bir tavır geliştirmemen, gerek­tiğinde esnek davranabilmen ve birlikte ortak ka­rarlar alarak uygulamalıdırlar.

Eğitim, anne babaların çocuklarıyla ilişkilerin­de iyi bir denge yakalayabilmesidir.

Denge, her anne baba ve her çocukla farklı boyutlarda kuru­labilir.

Anne babaların iyi bir denge geliştirebil­meleri için, çocukların gelişim özelliklerini bilme­leri ve bu doğrultuda tutum sergilemeleri önemli bir noktadır.

 

Yazar

“İşime, iyi buğday tohumlarını biriktirmiş ve bereketli bir parça toprak bağışlanmış bir köylü gibi başladım. Dilediğim gibi ekip biçecektim. Ama öyle olmadı. Toprağın üstündeki otları ayıkladığımda altın buldum. Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.” “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” “Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zeka denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.” “Çocuğun bedeni, ruhun neşesi sayesinde yaşıyor.” tıpkı Maria Montessori dediği gibi çocuğu çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.

Yorum Yaz