Koronavirüs (COVID-19), herkeste farklı psikolojik problemler doğurmaktadır. Kaygı ve depresyon gibi psikolojik problemler yaşansa da stres, virüs durumunda yaşanılan bir diğer problem olarak göze çarpmaktadır.
Aynı zamanda korona virüsün ani duygu değişimlerine neden olduğu gözlenmektedir. Bu duygu değişimleri, evde uzun süre kalma, açık havadan mahrum olma durumu ile ortaya çıkmaktadır. Mutluyken bir anda mutsuz bir hal yaşanmakta, halk arasında “mod düşüklüğü” denilen durumu ortaya çıkarabilmektedir.
Virüsün yarattığı psikolojik durum, kişilik özelliklerine, kişinin olumsuzluklara verdiği tepkilere ve tecrübelerine göre değişmektedir. Korona virüs kişilerde psikolojik, fiziksel ve duygusal açıdan kişilerde stres ve kaygı durumları oluşturmaktadır.
“İşime geri dönebilecek miyim? Dünyada virüsün etkileri ne kadar sürecek? Yakınlarım virüsten etkilenirse neler yapmalıyım? Daha ne kadar evde kalmam gerekiyor?” gibi sorular akla gelmektedir. Fakat bunlar gibi akla gelen birçok soru, stres durumu olan virüs süresince mantıklı düşünmenin ortadan kalkmasıyla oluşmakta ve geçici bir süreci kapsamaktadır.
Sosyal medyada korona virüs ile ilgili yer alan gerçek dışı paylaşımlar, endişeli ruh halimizi ve stres durumumuzu olumsuz etkileyerek, sağlıklı düşünme ve sağlıklı adımlar atma konusunda önümüze bir engel koymaktadır.
Çocuk sahibi olanlar, sağlık çalışanları ve daha önce psikolojik problemler yaşayanlar, bu süreçten daha fazla etkilenebilmektedir. Özellikle çocukları ve yakınları için endişelenen kişiler için dikkat edilmesi gereken nokta; emniyet kemerini ilk önce kendimize sonra çocuğumuza takmamız gerektiğidir. Bizim hem fiziksel hem psikolojik olarak sağlıklı olmamız gerekiyor ki çevremize ve ailemize yardımcı olabilelim.
Koronavirüs (COVID-19) süresince hangi problemleri yaşayabiliriz?

SALGIN HASTALIK SÜRECİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK OLASI PSİKOLOJİK TEPKİLER NELERDİR?

Günlük yaşam rutinlerinizin değişmesi ve sürece dair belirsizlik ile hayatınız üzerindeki kontrol hissinin azalması
Sosyal mesafelendirme ya da karantinanın yarattığı yalnızlık hissi
Geleceğe yönelik umutsuzluk, korku, endişe
Çaresizlik
Sevdiklerinize hastalık bulaştırmaya dair yoğun kaygı
Sürece dair birilerini suçlama
Sevdiklerinizin sağlığı konusunda yoğun kaygı duyma
Alınan önlemler karşısında öfke, değersiz hissetme
Eski alışkanlıklara duyulan özlem
Konsantre olamama, hatırlamakta güçlük, karar verememe
Yalnızca olumsuz düşüncelere odaklanma
Sıklıkla kabuslar ve sıkıntı verici rüyalar görme
Çok fazla uyuma ya da uykuya dalma ve uykuyu sürdürmekte güçlük çekme
Çok fazla ya da eskisinden çok az yeme
Sorumlulukların ertelenmesi ya da önemsenmemesi
İçe kapanma, kimseyle iletişim kurmak istememe, yalnız kalma isteği ya da sürekli yanında birilerinin olmasına ihtiyaç duyma
Sürekli gergin, sinirli, huzursuz hissetme
Dalgınlık, karar vermekte güçlük
Bu duygulara; baş ağrısı, bulantı, mide-bağırsak problemleri, yerinde duramama, çarpıntı, baş dönmesi…vb fiziksel belirtilerin eşlik etmesi
Tanı almış ya da şüpheli durumda olan kişilerin dışlanma, etiketlenme, ötekileştirme kaygısı
Aile içi anlaşmazlıklar, çatışmalar ve iletişim sorunları

Psikolojik sağlamlık oluşturmak için neler yapmalıyız?
• Evde yapabileceğiniz, sizi mutlu edecek aktiviteler, oyunlar oluşturulmalı,
• Kitap okuma alışkanlığı kazanılmalı,
• Bu süreç, fiziksel, psikolojik detoks olarak anlamlandırılmalı,
• Uzun zamandır izlenemeyen dizi ve film listesi oluşturulmalı ve izlenmeli,
• Yaratıcı oyunlar planlanıp aile olarak bunlar uygulanmalı,
• Çocuklarla kaliteli, sağlıklı zaman geçirme sağlanmalı,
• Farklı yemek ya da tatlı tarifleri bulunup uygulanmalı,
• Fiziksel egzersizler yapılmalı,
• Açık hava almak için balkona çıkılmalı ve olabildiğince pencereler açılmalı.
• En önemlisi; korona virüs ile ilgili çok fazla habere ve paylaşıma maruz kalınmamalıdır.

Destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazar

“İşime, iyi buğday tohumlarını biriktirmiş ve bereketli bir parça toprak bağışlanmış bir köylü gibi başladım. Dilediğim gibi ekip biçecektim. Ama öyle olmadı. Toprağın üstündeki otları ayıkladığımda altın buldum. Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.” “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” “Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zeka denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.” “Çocuğun bedeni, ruhun neşesi sayesinde yaşıyor.” tıpkı Maria Montessori dediği gibi çocuğu çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.

Yorum Yaz