Bir anne olarak size Ada ile tuvalet eğitimine nasıl başladık ve nasıl sonlandırdık bu süreçte neler yaşadık paylaşmak istiyorum. 14 yıldır çocuklarla ve aileler ile çalışan bir terapist olarak tuvalet eğitimini veren bu kez kendi çocuğunda deneyimlemiş oldum. ben tuvalet eğitimini farklı gelişen çocuklarımda aile eğitimi verip aynı zamanda seanslarımda bizzat çocukları seansım ortasında kesip tuvalet ihtiyacını gideren bir terapist olarak sürekliliğin ve tutarlılığın gücüne inanlardanım. Eğitime başladıktan sonra mutlaka sürekli olması ve tutarlı olunması birincil temel ilkem olmuştur. Tuvalet eğitimi süreci öyle kafamızda abarttığımız kadar yorucu bir süreç değildir. En azından ben öyle düşünüyorum . Bireysel farklılıklar tabiki olacaktır. Eğer anne psikolojik olarak hazır ise çocukların her dönemi kolaylıkla geçer. Ebeveyn ya da bakım veren kişi kendini psikolojik olarak ruhen bedenen iyi hissetmiyor ise bu süreç bir hayli zorlu geçecektir. Bu yüzden bana danışan annelerime işi sorduğum soru siz hazırmışsınız sonra çocuğun gelişimsel olarak hazır olup olmadığına geçerim. Bu yazıyı yazmamdaki amaç sizlere ilham vermek. Gözünüzde büyüttüğünüz tuvalet eğitimi süreci her hikayeden zor olduğu yönünde okumuş ve gözünüz korkmuş olabilir.

Yaşamda herkesin hikayesi farklıdır. Size tavsiyem kendi çocuğunuzun biyolojik ritmine göre hareket etmeniz. Ben tuvalet eğitiminde ilk dikkat ettiğim şey kızımda fiziksel becerileri oldu. Yürümesi, koşması, kaba motor becerilerinin erken gelişimi bizi 18. ayda tuvalet eğitimine başlamamıza neden oldu. Hiç aklımda yokken hatta o günü hiç unutmam e bebeğe gidip 2 paket bez almama rağmen Ada son bir hafta gece uyurken altını bezlemeden uyuturdum. Tüm gün altı bağlı olunca zaman zaman bağlamadan uyutup sabahları kuru kalkması beni ya acaba denesem mi diye bir düşüneceye itti . Hatta ya daha bugun bez aldın çok erken değil mi diye de düşünmedim değil.

Tuvalet eğitiminin 18-44 ay arasında oluşabileceğini her çocuğun farklı nedenlere bağlı tuvalet eğitiminin zorlu geçeceğini vurgulamak ve belirtmek isterim.

Ben psikolojik olarak kendime bir süre vermedim. Ne zaman öğrenirse öğrensin deyip doğal sürece bıraktım. Ekol olarak zaten doğal ebeveynliği temele alıp çocuğumla olan her süreci ona göre ayarlarım. Bazı ebeveynler ile görüşme yaparken hocam izin aldım 2 hafta içinde bitirmemiz gerekiyor dediklerinde benim çok sert bir tutumumla karşılaşma ihtimalleri yüksek oluyor diyebilirim. Nedeni ise, anne burada acele edip sabırsız davranarak çocukta korkuya neden olabilecek bazı etkiler yaratabiliyor. Bu tutum karşısında gelişim dönemlerinden en önemli olan anal dönemde çocuk farklı sorunlar yaşayabilir. Bu yüzden bu dönem asla planlanmamalı eğer işiniz var ve kendinize güvenemiyor iseniz başlamamanızı tavsiye ederim . Eğer destek alabileceğiniz anneniz ya da bakıcınız var ise bu işe yarayabilir. Onlar bu süreçte sizi rahatlatabilir.

Bizim tuvalet egitimimiz biraz uzun surdu. Aylar once kutuphaneden tuvalet egitimini cocuklara anlatan her turlu kitabi aldim ve Ada’ya okumaya basladim. Cisi gelince tuvalete oturup cisini yapan cocuk konulu masallar anlatmaya basladim. Sonra kendim tuvalete oturunca onu da kiyafetleri ile de olsa lazimliga oturtmaya ikna ettim. Fisher Price kullanmak keyifli hale geldi tabi bu arada.

Her oturduğunda onunla beraber bende oturdum karşısına onu sen buraya otur çişini -kakanı yap ben geliyorum demedim ve bekledim onunla beraber. Yaptığı şeyin çok değerli olduğunu yanında onunla beraber bekleyerek hissettirdim. Zaman zaman lazımlığı alıp tuvaletimizin yanına götürüp aynalama yapmaya çalıştım. Annelerde tuvalete gider bakkk.. diye telkinlerde bulunup süreci oyun haline getirip sonlandırdım.
Bir de bu süreçte Montessori eğitmeni olarak ordan da bir takım bilgiler ile entegre ederek kolay bir şekilde bitirdik diyebilirim.

Montessori eğitimi, çocuğun kendi kendine yetebilmesini ve hayatı deneyimleyerek öğrenmesini amaçlayan bir yöntem. Bu yöntemin izlerini bebek odası dekorasyonunda, yeme alışkanlıklarında dahi görebiliyorken, tuvalet eğitiminde görmememiz imkansızdı.
Size şimdi dikkat etmeniz gerekenlerden biraz bahsetmek istiyorum.er çocuğun gelişimi farklı ilerliyor. Öyleyse şu belirtilere bakarak artık bez kullanma süresinin dolmuş olduğunu anlayabilirsin:
Rahatça, destek almadan yürüyorsa,
Öğrendiği bazı kelimelerle kendini ifade edebiliyorsa,
Basit komutları gerçekleştirebiliyorsa,
Bezi ıslandığında rahatsızlık duyuyor ve senden çıkarmanı istiyorsa,
Bezi gün içinde en az 2-3 saat kuru kalıyorsa, tuvalet eğitimine başlayabilirsin.
Biz 18. ayımızda bu belirtileri yaşadık ve kızımın verdiği tepkilere göre şekil aldık . Babamız bize çok destek oldu. Gün içinde ne yapacak isem mutlaka bilgilendirir birlikte tutarlı şekilde davranmaya özen gösterdik.
Alıştırma külotlarını mümkün olduğunca az kullanın. Biz alıştırma külotları hiç kullanmadık diyebilirim sadece düğüne ve akşam yemeğine giderken ihtiyaç duymuştum. Onun dışında on adet eve on adet kreşe alıp normal iç çamaşırı alıp bırakmıştım.
Alıştırma külotları tuvalet eğitiminde önemli bir yer tutuyor Ama Montessori eğitimine göre bu külotlar çocukta altında bez varmış hissi uyandırdığı için sık sık kullanılması önerilmiyor. Bu yüzden Montessori tuvalet eğitiminde alıştırma külotları sadece en başlarda kullanılıyor. Ben bunu biliyor olmama rağmen bir iki kez denedim.
Eğer çocuğunuz lazımlığa tuvaletini yaparsa, büyük kahkahalar atma, abartılı övgülerde bulunma ve sakın onu ödüllendirme! Çünkü tuvalet alışkanlığı gelişimin bir parçasıdır, olağanüstü bir durum değil! Bu, Montessori eğitiminin en önemli kurallarından birisi.

Çünkü ödül söz konusu olduğunda çocuğun senden bu abartılı tepkileri görmeye alışabilir, bundan sonra her tuvalette övgü ve ödül görmek isteyebilir, görmediğinde ise tuvalete yapmaktan vazgeçebilir. Ödüllendirmek, beraberinde şartlanmayı getirir.

Biz babası ile karar almıştık. Lazımlığa her yaptığında ses tonumuz her zamanki gibi kalacak -aferin kızım deyip kalkmasına ve hijyen temizliğine destek olacaktık. Öyle de oldu.
Hijyen kuralları için önce rol model olduk bununla ilgili bizi taklit etmesi gereken yerlerde oyuncu ebeveynlik ruhumuzu konuşturduk çok büyük katkısı oldu .

Bu süreçte altına kaçırdığı zaman zaman muziplik yaptığı söylemediği dikkat çekme çabaları oldu büyük bir sabırla süreci güzel kapattık. O oyun yapıp altına kaçırdığında oyunu devam ettirdik. Yapmış olabilirsin demek şimdi böyle rahat hissettin kendini.. gibi duruma göre yansıtmalar ile kızımızın yanında olduğumuzu hissettirdik.

Evin her bölümüne lazımlık koyan anneleri duyuyorum. Bu yanlış bir tutum. Kafa karışıklığı yaratır. Lazımlık ten bir yerde olmalı ve çocuk kimse olmadığı zaman kendisi bağımsız olarak gidip yapabilmelidir.
unutmadan en çok keyif aldığımız ritüellerden biri etrafta çıplak dolaşması ,izin verin.

Çıplaklık, çocuğun kontrolün kendisinde olduğunu hissetmesini sağlıyor. Onun etrafta çıplak dolaşmasına izin ver ve bunu çiş yapacağı zamanlara göre ayarla. Böylelikle neden-sonuç ilişkinisi kuracak ve tuvalete yönelmesi kolaylaşacak.Çıplaklık, kararlı çocuğa çok uygun bir yaklaşım. Çünkü beden fonksiyonlarını kendisinin kontrol ettiğini anlar ve kontrolle ilgili deneyimi kendisi yaşar. Ancak onu olumsuz etkileyecek bir durum ortaya çıkarsa ters tepebilir, dikkat! Çıplaklığı, onun rahatsızlık duymayacağı şekilde düzenle.

Sadece ben kendi sürecimde yoğun çalıştığım için mesela annem gile gideceksem ve Ada o gün tüm saat boyunca kalacak ise baska bir tuvalet kullanımı zorlayıcı olacağı için lazımlığı kendimizle taşıdık ve kolaylaştırdık.

Siz de tamamen süreci kendinize göre ayarlamayı unutmayın.

ohhhh… bitti demek yok bu süreçte çocuk bu çocuğun olduğu yerde her zaman oyun bozanlık vardır.

Unutmayın…

eğer severek ve isteyerek bu süreci planlarsanız kafanızda bir süre vermez iseniz siz de benim gibi çok kolay atlatacaksınız.

Eğer bu yazıyı okuyor ve zorlanıdığını düşünüyorsan lütfen çekinmeden pedagogpinarkaya@gmail.com adresinden bana ulaşabilir destek alabilirsin.

Unutmadan bir anne tavsiyesi;Hiçbir şey işe yaramıyorsa bir müddet uzaklaşın.

Bazen kararlı çocuğa karşı yapılabilecek bir şey olmaz. Bu durumda bir müddet olan durumdan uzaklaş ama çocuğunun gözüne sokmadan model olmayı sürdürün. Konuyla ilgili kitaplar okuyun, çıplaklığı deneyin, tuvalet eğitimini arka planda tutun. Ama çocuğun bir gün zamanın geleceğinin farkında olsun, çok hevesli görünmemeye çalışın.Denge çok önemli. Kuramadığın zaman destek almayı dene.

Kolay Gelsin.

Sevgiler

Pınar,

Yazar

“İşime, iyi buğday tohumlarını biriktirmiş ve bereketli bir parça toprak bağışlanmış bir köylü gibi başladım. Dilediğim gibi ekip biçecektim. Ama öyle olmadı. Toprağın üstündeki otları ayıkladığımda altın buldum. Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.” “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” “Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zeka denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.” “Çocuğun bedeni, ruhun neşesi sayesinde yaşıyor.” tıpkı Maria Montessori dediği gibi çocuğu çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.

Yorum Yaz