Yaklaşık dört yıl önce 16 aylık iken birleşti yollarımız . Merkezimize geldiğinde göz kontagı yoktu , dil gelişimi yoktu, takıntılarımız çok fazla idi. Anne baba kaygı, endişe içinde çare ararken biz denver gelişim testini uygulayarak yoğun davranışsal eğitime başladık . Davranışsal eğitim , oyun terapisi, refleksoloji eğitimi bütüncül terapi metodu ile ebeveyn desteğini de sağlayarak ciddi yol kat ettik . Özel eğitim , kreş desteği alarak iş birliği içinde çocuğumuz şuan yaşıtları ile aynı düzeyde . Her çocuk iyi bir eğitimi hak eder mottosu ile keyifle çalışmalarımıza devam ettik . Şuan artık özel destek almadan anasınıfına devam ediyor
Annemiz bu güçlü mücadelesini her anne baba ile paylaşıyor , güç veriyor .
İnişli çıkışlı zamanlarımız oldu ama hiçbir zaman destek almayı bırakmadı . Hep savaştı ve otizm kaybetti.
Sevgiler Pınar

Yazar

“İşime, iyi buğday tohumlarını biriktirmiş ve bereketli bir parça toprak bağışlanmış bir köylü gibi başladım. Dilediğim gibi ekip biçecektim. Ama öyle olmadı. Toprağın üstündeki otları ayıkladığımda altın buldum. Otlar çok değerli bir hazineyi saklıyormuş.” “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” “Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zeka denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.” “Çocuğun bedeni, ruhun neşesi sayesinde yaşıyor.” tıpkı Maria Montessori dediği gibi çocuğu çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.

Yorum Yaz